İtalyan Rivierası; Cinque Terre, Portofino
İtalya
biz Türklere kendini nasıl sevdiriyor ki bir güneyinden giriyorsunuz, bir
kuzeyinden; sonra ‘e bu kadar yeter' dediğinizde de bu kez başka bir yeri ile
ilgili olarak kendinizi gezi planı yapıyorken buluyorsunuz. Kanımca, İtalya’yı bu
kadar sevmedeki en önemli etkenlerin başında damak tadlarımızın birbirine çok
benzemesi geliyor. Bir tatilci yeme içmeden memnun oluyorsa diğer her şeyden de
memnun olma eğilimine giriyor.
Uzatmayalım,
rotamızı tek cümle ile söyleyip detaylara geçelim: Genova’ya varış, 3 gece
Rapallo (SML, Portofino, Camogli için), 5 gece La Spezia (Cinque Terre, Lerici,
Porto Venere için) ve Pisa’dan ayrılış.
Love in Portofino - Andrea Bocelli Portofino'da dinlenir!
Love in Portofino - Andrea Bocelli Portofino'da dinlenir!
Ulaşım
Önce
ulaşımla ilgili temel bilgileri vereyim. İtalya seyahatlerinde araba kiralamak
eğer 4 kişi vs iseniz ekonomik olabilir ve aklıma gelmeyen bazı avantajlar
sunabilir ama biz şu ana kadar hiç tercih etmedik. İtalya’da tren ulaşımı sizi
kesinlikle mutlu eder. Bazı yerler var ki aracı yanınızda taşımak size külfet
olur. Cinque Terre köyleri, Portofino, Lerici, San Terenzo, Porto Venere hep
otoparkın kısıtlı olduğu yerler; buralara araba götürmek yüksek sezonlarda başa
bela. Cinque Terre’ye zaten araba ile ulaşım imkanınız yok, bu köyleri ya
trenle ya da köyler arası patikadan yürüyerek ziyaret edebilirsiniz.
Vakitten
kazanmak istiyorsanız daha az sayıda istasyonda duran hızlı trenleri tercih
etmekte fayda var.
Biz
konaklama tercihimizi ulaşımımızda treni tercih edecek şekilde planladığımız
için La Spezia’dan yana kullandık. Eğer araba kiralamışsanız La Spezia’da
kalmanız gerekmiyor, daha güzel konaklama yerleri bulabilirsiniz.
La
Spezia’da tren istasyonuna yakın bir yerde konakladık. Konakladığımız yer
otobüs durağına da yakın olunca hem Cinque Terre köylerini trenle çok kolay
gezdik hem de Lerici ve Porto Venere gezilerimizi otobüsle çok kolayca yaptık.
Bu, şu anlamda bir kolaylık sağlıyor: Gündüz Lerici plajlarına gidip akşama
doğru otele döndüğünüzde kolaylıkla Cinque Terre’ye gidebiliyorsunuz.
Yazının
ilerleyen kısımlarında da anlatacağım. La Spezia gezmelik görmelik bir yer
değil sadece ve sadece gece konaklamalık. Çirkin bir şehir.
Genova
Genova‘dan
gezimize başlıyoruz, ama başlamasanız da olur! Gündüz vakti Genova’ya
iniyorsanız burada vakit harcamanıza hiç gerek yok, çünkü hayat akşamları başlıyor;
gündüz tren istasyonuna varıp direkt Genova’dan ayrılın. Bizim gibi gündüzünüzü
cansız bir şehirde harcayıp, şehre akşam can gelirken şehirden ayrılmayın. Şehrin
merkezi Ferrrari Meydanı (Piazza de Ferrari) ve çevresidir. Bloglarda
belirtilen restoranlara uğradık, aman aman bir şey tadamadık. Genova’ya özgü
hamur işi focaccia ve farinataların tadına da baktık ama İtalya zaten tamamen
hamur işi olduğu için bunun için Genova’da ekstra zaman kaybetmenize gerek
yok. Dediğim gibi, vaktiniz çok çok bol
değilse hava alanından tren istasyonuna, tren istasyonundan da doğruca güzelim
İtalyan kasabalarına akın. Genova’da iki büyük tren istasyonu var (Principe ve
Brignole). Havaalanından bineceğiniz otobüs sizi ikisine de götürüyor.
Gideceğiniz yere kalkan en uygun trenin saatine bakıp ikisinden birini
seçebilirsiniz. Hiç uğraşmak istemiyorum derseniz Principe’te inin, oradan daha
sık tren bulursunuz.
Genova’dan trenle Rapallo’ya geçtik. Rapallo Santa Margharita Liguire ve Portfofino için biçilmiş kaftan. Burada 3 gece konakladık. SML ve Portofino’yu duyuyorduk ama biz rotamıza bir de Camogli’yi ilave ettik; iyi ki de etmişiz.
Rapallo
Rapallo
şirin, lokal bir sahil kasabasıdır. Turistik bir yönü yoktur ama konumu
itibariyle turistin de bolca olduğu bir kasabadır. Güzel bir sahil boyu ve
sahil boyunda dizilmiş restoranları vardır. Akşam saat 11’den sonra sessizliğe
bürünür. Kasabanın merkezindeki
Ristorante Nettuno ve Ristorante Vesuvio akşam yemeklerini yediğimiz
restoranlardı. Yemeklerden memnun kaldık ama harikulade diyemeyiz. Turist yoğun
restoranlardı; rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Yerel halkın tercih ettiği
restoranları bulmak için epey uğraştık ama bulamadık. Bulursanız yorumlarınızda
belirtirseniz memnun oluruzJ
Rapallo’da
tren istasyonuna 10 dakika yürüme mesafesinde bir otelde konakladık. SML’e ve
Portofino’ya tren istasyonundan bindiğimiz otobüslerle gittik, ikisi de aynı
hat üzerinde. Portofino son durak.
Birbirine yakın kasabalar.
Rapallo’da
denize girme şansınız yok. Plajlar SML’de ve Camogli’de.
Santha Margharita
Liguire (SML)
Rapallo’da
mı konaklayalım SML’de mi diye sorarsanız SML derim. SML biraz daha pahalı
olacaktır çünkü Portofino turistlerine ev sahipliği yapmaktadır; ayrıca çok
sayıda plaja sahip olması sebebiyle İtalyanların da tatil beldesidir.
Rapallo’ya
göre daha organize, temiz ve nezih bir kasabadır. Turistik olmanın getirdiği
bir ince dokunulmuşluk vardır.
Plajlar
için önden bir araştırma yapmanızda fayda var. Hafta sonları yoğun olduğunu
söylemeliyim. Plajlarda şemsiye ve şezlong için kişi başı 20-30 euro arasında
ücret ödersiniz; sadece öğleden sonra için giderseniz (saat 14 sonrası) bu
ücret 15 euro civarına düşer. Deniz inanılmaz güzel değildir; her zaman
söylediğim gibi bizim Ege ve Akdeniz kıyıları deniz açısından muhteşemdir. Ama
arzumuz salt bir deniz tatili değil hem keşif hem de deniz tatili olduğu için
bize ortalama bir deniz de yeterliydi. İtalyan Rivierası da ortalama bir denizdir.
Gündüzünde denize girdiğiniz, akşamında kasabalarını keşfettiğiniz, farklı yemek
tadları deneyeceğiniz bir tatil için İtalya denizi de iş görüyor. Ama yine de hiçbir şekilde buralara Ağustos
ayında gitmemekte fayda var. Ağustos ayı İtalyanların tatil ayı.
SML’de
kordon boyunda ve arka sokaklarında yapacağınız yürüyüşler, marina bölgesi
cafelerinde yapacağınız keyifler size SML’i fazlasıyla sevdirecektir.
SML
beachlerinde keyif yaptıktan sonra akşama doğru Portofino’ya gidip akşam
yemeğini de Portofino’da yerseniz işte “la dolce vita” kıvamına gelirsiniz.
Sanırım böyle bir günün değeri de reklam diliyle “priceless” olur.
Portofino
I
found my love in Portofino. Çoğumuz Portofino’yu ilk bu şarkı ile duyduk desek
yanlış demiş olmayız herhalde. Bir şarkı sayesinde dünyaca tanınan bir yer
olmak her yere nasip olmaz. Biz de dilimizde bu şarkıyla Portofino’ya gittik.
Portofino
küçük bir koyda yer alan, kendi marinası da olan küçük bir kasaba. Bir film
sahnesini andıran dekoruyla, pastel tonlarda boyalı evleriyle, şık restoranları
ile size istediğiniz keyfi fazlasıyla verecektir.
Akşam çok geç saatlerde gitmemenizde fayda var, güneşi de yakalamak istiyorsanız saat 17 sularında Portfofino’da olmak ve akşamı orada geçirmek iyidir. Güneş dağların arkasına erken saatte gizleniyor.
Portofino
ile ilgili yapabileceğiniz en muhteşem şeylerden biri de Portfofino’da bir
konseri yakalamanız olur. Tatil planları yaparken, epey önceden müzik
etkinliklerine bi bakmakta fayda var. Andrea Bocelli’nin Portofino konseri çok
meşhurdur.
Camogli
Camogli’yi
çok sevdik. Kendi halinde core bir İtalyan sahil kasabası; turistten çok yerel
halkın olduğu bir belde. Bölgede SML ve Portofino popüler olduğu için
Camogli’nin adı duyulmaz. Lüks değildir, kendi halindedir. Denizi güzeldir ama
dalgalıdır.
Rapallo’da
konaklamanın avantajı bir gün SML, Portofino tarafına gitmişken başka bir gün
de Camogli’ye gidebilmektir. Camogli’de Portofino şıklığı beklemeyin;
Portofino’da yerdeki taşlar dahi bir formülasyona göre dizilmişken Camogli’de
hayatın normalliği vardır!
Camogli’de
konaklamak isterdik, aklımızda kaldı. Araçla gidecekler için Rapallo’da değil
Camogli’de konaklamalarını öneririm. Ama söylemekte fayda var: kendi halinde
bir kasaba, akşamları iyice sessizliğe bürünebilir, turistik değildir.
La Spezia
SML,
Portofino ve Camogli için konakladığımız Rapallo’dan Cinque Terre, Lerici,
Porto Venere için La Spezia’ya geçtik. Rapallo ile La Spezia arası trenle
yaklaşık 1 saattir.
La
Spezia şehrini seçmemizin sebebi Cinque Terre, Porto Venere, Lerici gibi birbirine
tamamen zıt yönlerde olan lokasyonların tam kesişim yerinde olmasıydı. Şehrin
kendisi çok çirkin, bir akşam gezmesi dahi burası için fazla diyebilirim. Güzel
bir körfezin nasıl hiç edileceğinin çok canlı bir kanıtı, ama biliyorum bizde
de bu kanıtlardan çok var, İzmit, İzmir Körfezleri ne güne duruyor
diyeceksiniz. La Spezia da tam olarak İzmit’in karşılığı. Endüstriyel bir şehir
ve deniz kıyısında yürüme veya denize girme şansınız yok.
La
Spezia’da tren istasyonuna yakın bir yerde konaklamanızda fayda var. Cinque
Terre köyleri için tren istasyonuna sık gidip geleceksiniz. Biz gündüzleri
Lerici plajlarına, akşama doğru da köylere gittiğimiz için otobüsle otele
dönmemiz ve otelden trenle köylere gitmemiz için otelin konumunu stratejik
olarak iyi ayarladık.
Cinque Terre
Bu tatile
çıkmamızın esas sebebi Cinque Terre’yi görüp keşfetmekti; diğerleri gezimizi
zenginleştirecek unsurlar olarak dahil oldu planlarımıza.
Cinque Terre
İtalyanca 5 dünya/toprak anlamına geliyor; 5 köyden oluşan bir bölge ve UNESCO dünya
mirası listesinde.
Denizin hemen
dibinden başlayan yamaçlarıyla insanlara pek de kolay yaşam alanları sunmayan
bir bölge Cinque Terre. Bulabildikleri küçük koy ve vadilerde yerleşmişler, dik
yamaçları da taraça haline getirerek üzüm yetiştiriciliği, şarapçılık
yapmışlar. Kaç yüzyılda bu coğrafya bu halini almış bilmiyorum ama bildiğimiz
insanının, doğasının kendisine sunduğu zorlu koşullara karşı onu düşmanı
bellemediği, doğa ile uyum içinde yaşadığı. Doğa ile yaşam dengesi hiç
bozulmamış, örneğin köyleri birbirine bağlayalım diye sahilden bir “yeşil yol”
yapmaya girişilmemiş. İtalyanlar biz Türklerden daha fakir ve daha kıt akıllı
değil, ama yapmamışlar. Bazen
düşünüyorum, muhtarından bakanına bu milleti ara ara otobüslere doldurup Avrupa’daki
bu tür doğal parklara/kentlere götürsek, sonra yine geri getirsek acaba bir şey
değişir mi?
İnsanoğlunun hem bu zorlu coğrafyada geçmişten bugüne verdiği mücadeleye hem de doğaya gösterdiği saygıya saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.
Coğrafyanın
kendisinin sunduğu güzelliklere insanoğlu evlerini pastel, turuncu, sarı, kızıl
renklere boyayarak katkıda bulunmuş. Günün değişik saatlerinde ışığa göre
köylerin atmosferi değişiyor. Biz akşam gün batımlarında köyleri ziyaret
ettiğimiz için renklerin en yumuşak hallerinde köyleri zihnimize kazıdık.
Köyler halen
insanların normal hayatını sürdüğü yaşam yerleri, Portofino gibi herşeyin
mükemmelleştirildiği bir sahne dekoru değil, daha canlı, daha insansı; evin
önüne çekilmiş bir sandal da görebilirsiniz, boyaya ihtiyacı olan bir bina da.
Gündüzleri inanılmaz turist yığınlarıyla dolu olduğu için saat 17’den 18’den sonra gitmek daha keyifli olabilir; bir günümüzde gündüzünü tecrübe ettikten sonra ertesinde akşama doğru gitmeye karar verdik. Gündüzleri Lerici plajlarına akşama doğruysa Cinque Terre’deydik. Cinqu Terre köylerinde de kayalıklardan deniz girmek isterseniz kimse size dur demez. Yanınızda mayonuz bulunsun.
Yeme içme
bakımında Cinqu Terre’de önemli bir keşfimiz, akılda kalır bir restoran olmadı.
Yeme içme için çok yormayın kendinizi, bulduğunuz, gördüğünüz yerde
oturun. Bana göre en güzel keyfi
marketten alacağınız Cinque Terre şarabı ve peynirle Manorola’da tepedeki
yamaçlıkta yapacağınız akşam ziyafetinden alabilirsinizJ Cinque Terre’nin beyaz şarabı
makbuldür.
5 köyü
birbirine bağlayan patika yollardan yürümedik maalesef. Her bir akşam La
Spezia’dan farklı bir köye gittik. Corniglia’ya gitmedik. Patika parkurlardan
yürümek aklımda kalan bir eksiklik oldu. Bunu ihmal etmeyinJ
Köyler
hakkında kısaca bilgi verirsek Monteresso en geniş ve kalabalık köy. Plajları
da var ama çok çok kalabalık. Bu köyde konaklama imkanları daha fazla olabilir.
Vernazza, Manorola tam seyirlik. Manarola’da akşam gün batımını tepeye çıkıp
Manarola manzarasıyla izlemeyi ihmal etmemek lazım.
Lerici, San Terenzo
Lerici
İtalyanların tercih ettiği yazlık bir sahil kasabasıdır. Yabancı turist çok
değildir. Plajlar bakımından zengindir ama dediğim gibi muhteşem bir deniz
aramayın. Turistik tarihi mekanlar yoktur. Tipik italyan mimarisinin hakim
olduğu yapılar, güzel restoranlar ve yerel halkla birlikte kaynaşacağınız
akşamlar size Lerici’ye ilişkin güzel hatıralar bırakacaktır. San Terenzo ile Lerici
arası birkaç kilometredir, birbirine bitişiktir. Denize San Terenzo’da da
girebilirsiniz.
Aperol
Spiritz Kuzey İtalya kokteylidir ama bu bölgenin de esas içeceğidir. İtalya
Liguria’sında aperol spiritz pastel tonajları daha bir pastel yapacaktırJ
Porto Venere
La Spezia’ya vardığımız günün akşamına doğruca Porto Venere’ye yol aldık. Porto Venere bizi 12’den vurdu. Küçük bir kıyı kasabası. Manzarası, küçük dar sokakları muhteşem. Keşke gündüzünde gelseydik ve kayalıklarından denize de girseydik dedik.Burada konaklama da yapılabilir. Tüm
yapılarda Cenova bayrakları asılıdır. Gün batımında da çok güzel bir seyirlik
sunar.
Şairler
Körfezi’nin bir ucunda Porto Venere, diğer ucunda ise Lerici vardır. İkisi
arasında botla ulaşım da mevcuttur. Tabii ikisi arasındaki 7,5 km mesafeyi Lord
Byron gibi yüzerek de geçebilirsiniz. Lord Byron’ın temel motivi San Terenzo’daki
sevgilisi Shelley’i görmekti. İronik olarak ne acıdır ki, Shelley de Şairler
Körfezi’nde bindiği teknenin batmasıyla bü dünyayı terk-i diyar etmiştir.
http://www.insanokur.org/kati-olan-her-sey-buharlasiyor-modernite-deneyimi-marshall-berman/
Yorumlar